Musaddak ne demek?
1. Doğru ve gerçek ise, hiç kimsenin şüphesi olmasın, tasdik olunmuş, tasdik olunmuş, onaylanmış: Musaddak’ı (Âşık Paşa) tutan ânı duyan/Kimin dâhiyane bir hareketinden haberdar olmak.
Musaraat ne demek Osmanlıca?
İsminiz. Acele edin ve acele etmeyin.
Münaferet ne demek Osmanlıca?
[1] Nefret, karşılıklı hoşlanmama, soğukluk.
Müstefad ne demek Osmanlıca?
Kazanılan kullanıldı. Anlam, kavram.
Musahhar ne demek din?
Arapça kökenli olan “sahhar” (سَهَرَ) fiilinden türemiş olup “u” eki eklenerek oluşturulmuştur. Anlamı: “Musahhar” kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup genel olarak “bir şeyin veya birinin yönetimi veya kontrolü altında olmak, bağımlı bir durumda olmak” anlamına gelir.
Musaffâ ne demek?
Mushaf (Arapça: مصحف veya المصحف), Kur’an’ın kitap biçiminin adıdır. Mushaf kelimesi Arapçadan gelir ve “iki kitap kapağı arasındaki sayfalar” anlamına gelir.
Musahhaf ne demek?
Sözlükte “sayfayı yanlış yazmak veya okumak, birbirine benzeyen harfleri yanlış okuyup nakletmek” anlamına gelen teşîf fiilinden bir sıfat olan musahhaf kelimesi, terim olarak metinde yazılışı birbirine benzeyen harflerin yanlış okunmasıyla rivayet edilen hadisi ifade eder.
Musahib Osmanlıca’da ne demek?
Musahip kelimesi Osmanlı İmparatorluğu’nda da Nedim kavramına benzer şekilde, padişahın yakın dostu ve yardımcısı olan biri için kullanılırdı. Örneğin, bilgisi ve nüktedanlığıyla Sultan IV. Murat’ın gözüne giren Evliya Çelebi, dört yıl sarayda yaşadı ve padişahın yoldaşı olarak görev yaptı.
Osmanlıca Mütena ne demek?
1. En iyiyi, en güzeli yaratmaya özen gösterilmiş; “Rafine bir sanat eseri.” 2. Üstün nitelikleriyle akranları arasından sıyrılmak, önemli bir yer işgal etmek, seçkin, önemli, anlamlı olmak: “Terbiyeli bir adam.” Bir Mutenâ Gazino (Reşat N.
Müteferrik ne demek Osmanlıca?
(ﻣﺘﻔﺮّﺝ) sıf. (Ar. teferruc muteferric, “uzatmak, genişletmek” anlamından) Yürüyüşe çıkan kişi.
Münfehim ne demek Osmanlıca?
(ﻣﻨﻔﻬﻢ) sıf. (Ar. fehm “anlamak”, infihām > münfehim) [Türkçeden türemiştir] Anlaşılan, idrak edilen, kavranan: Bu, kaziyye gûyiyâ münfehim / Güneş tâvûs-ı zerrin-bâl şeb gurâb (Necâtî Bey) kimdir ahdinde idi.
Muarrif ne demek Osmanlıca?
Kökeni: “Muarrif” kelimesi Arapça kökenli bir terimdir. Arapça kökeni “muʿārib” (معارب) kelimesinden gelir. Anlamı: “Muarrif” bir şeyi veya birini tanıtan veya açıklayan kişi anlamına gelir. Genellikle bir konuyu veya yerel topluluğu yabancılara veya tanımadıkları insanlara tanıtma görevi olan kişiler için kullanılır.
Mütebessim ne demek Osmanlıca?
Arapçadaki bsm kökünden gelen mutabassim متبسّم “gülümsemek, tebessüm etmek” kelimesinden türemiştir.
Mustefad ne demek?
Kontrol edilen zihin, aktif zihinden faydalanabilen zihindir, ayrı zihni ise meleksel zihindir. Bu nedenle bağımsız zihne “el-aklu’l-kudsi” denir. Kutsal zihin olarak adlandırılır çünkü ilahi vahiyden duyulan ve faydalanan zihindir.
Osmanlıca mütehassis ne demek?
“Mutehassis” kelimesi Arapça kökenlidir ve Türkçeye Arapçadan gelmiştir. “تَحَسَّسَ” (tehassesa) fiilinden türemiştir ve “hissetmek, hissetmek” anlamında kullanılır.
Musahade ne demek?
Dilimize Arapçadan gelen müşahede, “şühud” kökünden türemiştir. Şühud, gözle görmek anlamına gelirken, müşahede, maddi dünyadan olmayan kutsal ve manevi bir şeyi kalp gözleriyle keşfetmek anlamına gelir. Tasavvufta önemli bir yer tutan müşahede, Allah’ın özüne ve niteliklerine atıfta bulunan bir kavramdır.
Mahdud ne demek?
(ﻣﺤﺪﻭﺩﻳّﺖ) i. (ar. maḥdūd, -iyyet ve maḥdūdiyyet yapay mastar ekleriyle) Sınırlama, sınırlama durumu.
Musahedat ne demek?
(ﻣﺸﺎﻫﺪﺍﺕ) i. (Ar. muşāhede’nin -āt çoğul ekiyle muşāhedāt’tır) görülen, gözlenen, müşahede edilen şeyler: Kısacası, eve gider gitmez bütün gözlem ve müşahedelerimi anlattım (Ahmet Râsim).
Mütebahhir ne demek?
Arapça bḥr kökünden gelen ve “kapsamlı bilgi sahibi, allame” anlamına gelen mutabahir متبحّر kelimesinden türemiş bir kelimedir.
Kaynak: bizimeticaret.com.tr